Istanbul-Prishtine

Trenler, gumrukler, polisler, otobusler, UFO-gibi hoteller, dolmuslardan sonra sonunda hedefteyim: Prishtine, Kosova... Son 48 saatte:

- Kendim trenim bindim (vallah, orada da konduktor vardi, Malatyali Halil --- capuccino icip, Turkiye'deki din ile siyaset hakkinda sohbet ettik.
- Maalasef gene Bulgaristan'daydim. 17 ay once Sofya'daydim. O anda orada mutlaka olmak istemiyordum, dun de...
- Nis'te (Sirbistan) kayboldum --- Orada hic birsey yok, cok sukur en sonunda otogar bulabilip Novi Pazar'a bir bilet alabildim.
- Orada bir UFO-gibi otelde kaldim (gercekten en tuhaf ve 'groovy' kaldigim otel)
- Yurudum, Islami merkezde Ultimate Fightersla konustum (cok hoslar, dindarlar, ve sakallilar onlar)
- Manastir'a gittim (Guney Sirbistan'da tek Ortodokslu varlik)
- Prishtine'ye geldim. Tam seyahat yasli ablalar guluyordular (ne hakkinda bilmiyorum -- cok yazik ki hic Sirpca yada Arnavutca bilmiyorum --- ama benim Turk oldugumu dusundukleri icin beni sevdiler...
- Prishtine yarim s1k1c1 bir Dogu Avrupali il baskenti, yarim s1k1c1 Turk il baskenti --- o yuzden o kadar ilginc degil.... ama burada hala mutluyum, en azindan misafirhanede sicak su var.
Yarin nereye? Bilmem...