22 December, 2006

Medeni Dağlarda

4 otobüsten, 10.5 saat, ama sadece 300 km gibi sonra Tunceli'ye vardım... Tunceli'ye Bağımsız, tarafsız bir bakış yok --- Hem sevenler var, hem de nefret edenler var. Ben Bursa otogarindayken birkaç insanlar nereye gideceğimi bilmek istediler.

'Tunceli'ye' dediğimde korktular: 'Tehlikeli bir yer!!!' dediler. 'Ölüceksin,' arkadaşları de ses verdi. Merağı için onlara teşekkür edip çıktım.

Bir günden sonra kendim Divriği'de buldum. Yaşlı (ve ne hoş ve misafirperverli) bir kadına gene ilan ettim, 'Bundan sonra Tunceli'ye gideceğim.' 'O, ne süper,' cevap verdi. 'Onlar Türkiye'nin en kültürlü, medeni ve eğitimli insanlar,' ayrıca söyledi.

Yani, ırkçılara göre bu bölge biraz tehlikeli, solculara göre medeniyet, kültür, ve özgürlük burada bulunur.

İkinci ifade için buraya geldim. Gerçekten Tunceli'de genillikle hiç birşey yok. Eski heykeller yok, camiler yok (iyi nedenlerle --- burası Alevili bir bölge, namaz camide kırılmazlar), kaleler yok, müzeler yok --- ama bu yer hala bin yıllarca tarihiyle yaşıyor (ve aynı zamanda radikal solcu ofislerle dopdolu --- bu il kesinikle Türkiye'nin en sadakatlı solcu gittiğim yeri) ve Türkiye'nin en güzel dağlarından biri burada var.

Kısacası belki fotoğraf çekmek için belli birşey yok, ama burada yaşayan insanların misafirperverliği ve hoşluğu oldukları için, Tunceli'ye bir ziyaret mecburdur.

Tabii ki herkesin dikkatinden çok yoruldum --- Tuncelililer Urfalı kadar arkadaşça --- Bu güzel bir şey ama 20 tane bedava çaydan sonra ile aynı konuşma, 15 kezden sonra ('Alman mısın?' 'Tunceli nasıl?' 'Nasıl Kanada'ya gidebilirim?' 'Nereden Türkçe öğrendin?' 'Evli misin?' '21. tane çay ister misiniz?' --- bir anda ben aynı zamanda 20 kişiyle konuşuyordum --- çok turistler buraya gelmiyormuş --- 25 dakikadan sonra bir polis aslında incelemek için grupumuza geldi çünkü bizim yüzünden trafik problemi çıktı) gerçekten bıktım, ama bu kadar sosyal etkileşim rahatsız birşey değil ama çok yorgun olduğumu için başka kimseyle konuşmak kesinikle konuşmak istemiyorum..... Yarın gene Tuncelilerin arkadaşlık hücumu için hazır olacağım...

Şimdi mümkünse, sessiz ve konuşmadan odama gideceğim...

No comments: